Matbaa Nedir ?

Hayatımızın renklendiren ve şekillendiren matbaa için matbaa nedir sorusu garip gelebilir. İlköğretim sıralarında, mutlaka bir matbaa gezisi yapmışsınızdır. Biz yine de matbaanın bir tarifini yapalım. Yazı, resim veya şekilleri, kâğıt, deri, kumaş gibi malzemeler üzerine özel bir surette basımını yapan, birden çok nüsha haline getirilmesini sağlayan makine veya sisteme matbaa deniliyor. 1450’da Alman Gutenberg, matbaa baskı sisteminin mucidi olarak kabul edilir. Halbuki matbaanın tarihi daha eskilere MS 593’lere dayanıyor. Ağaç oymacılığı gibi ilkel yollardan yapıldığı için Gutenberg’in icadı ilk modern matbaa olarak kabul ediliyor.

Serigrafi Baskı'nın Avantajları

Serigrafi Baskı Neden Tercih Edilir? Serigrafi baskı, birçok avantajıyla diğer baskı tekniklerinden ayrılır. Bu avantajlar: Dayanıklılık: Serigrafi baskılar, diğer tekniklere göre daha dayanıklıdır. Bu özellik, tekstil ürünlerinde uzun ömürlü ve yıkamaya karşı dirençli baskılar elde etmek için idealdir. Renk Yoğunluğu: Serigrafi baskı, renklerin daha zengin ve canlı olmasını sağlar. Bu özellik, afişlerde ve reklam malzemelerinde dikkat çekici görüntüler elde etmek için önemlidir. Çeşitli Yüzeylere Uygulanabilme: Serigrafi baskı, geniş bir yüzey yelpazesine uygulanabilir. Cam, metal, ahşap, kumaş gibi farklı malzemeler üzerine baskı yapabilir, bu da tasarım özgürlüğünü artırır. Küçük ve Büyük Ölçekte Uygulanabilirlik: Serigrafi baskı, küçük işlerden büyük seri üretimlere kadar geniş bir ölçekte uygulanabilir. Bu esneklik, hem küçük ölçekli tasarımcılar hem de büyük üretim tesisleri için idealdir. Sonuç olarak serigrafi baskı, geleneksel bir sanatın günümüzdeki modern yansımasıdır. Dayanıklılığı, renk yoğunluğu ve uygulanabilirliği sayesinde günümüzde birçok endüstri ve sanat dalında tercih edilen bir baskı tekniğidir. Gelişen teknolojiye rağmen, serigrafi baskı, benzersiz nitelikleriyle önemini korumaya devam ediyor.

Türk Bayrağının Anlamı ve Tarihi

Bayrak, her toplum için ve her ülke için oldukça önem arz eden uğruna çok büyük fedakarlıklar yapılan manevi varlık meselesidir. Sadece bir sembol değil aynı zamanda bir varlık meselesi olan bayrak ülkemizde de oldukça değer verilen ve tarihte uğruna can alınmış ve can verilmiş olan bir değerdir. Bayrağın Tarihçesi Bayrağımızın tarihçesi ve tarihi oldukça köklüdür. Tarihte sahne almış bütün Türk toplumlarında ve Türk devletlerinde bu değer hep yaşatılmıştır. 1. Kosova Savaşı esnasında artık bir destan haline gelen ve rivayetlere göre şehitlerin biriken kanları üzerinde gökyüzünde bulunan ay ve yıldızın yansımasından sonra kutsal hale gelen bayrağımız oldukça eskiye dayanan bir tarihe sahiptir. Türk bayrağının yani kullanmış olduğumuz güncel bayrağımızın ilk kullanım yılları 18. yüzyıl yani 3. Selim dönemine denk geliyor. Bu tarihte ilk olarak sekiz köşeli bir yıldız tasvir edilmiş ancak günümüze gelene dek de şimdiki halini almıştır. Anlam Ve Önemi Ülkeler için bağımsızlığın sembolü olan bu bayraklar aslında maddi olarak pek fazla bir değer ifade etmese de manevi olarak sahip olduğu değer paha biçilemez. İşte bu anlam ve önem aynen hatta çok daha fazlasıyla kendi bayrağımızda yüklüdür. Ülkemizde insanımızın bu değere sahip çıkmalarına bakılırsa ve verdikleri değere bakılırsa bizim için de oldukça önemli olduğu aşikardır. O kadar ki tarihte bayrak için sürekli savaşlar yapılmış ve uğrunda nice askerler şehit olmuştur. Bayrağımızın Günümüz Hali Türk bayrağının tarihinin yaklaşık olarak dört yüz yıl olduğunu söylemek mümkündür. İşte bu nedenle de bayrağımızın sembolleri olan ay ve yıldızın oluşma şekline dair rivayet sorgulanmaya başlanmıştır. Bu rivayetin doğruluğu veya yanlışlığı her ne kadar belli olmasa da bayrağımızın oldukça büyük bir tarihinin olduğu aşikardır. İlk olarak yukarıda da belirtildiği gibi 18. yüzyıla yani 3. Selim döneminde sekiz köşeli olarak kullanılan bayrağımızdaki yıldız sembolü Tanzimat Dönemi zamanında yavaş yavaş şimdiki halini de almıştır. 1844 yılında Abdülmecit tarafından da sekiz köşeli olan ve bayrağımızdaki yıldızı sembol eden yıldız 5 köşeli olarak benimsenmiş ve değiştirilmiştir. Cumhuriyet Yıllarında Bayrağımız Abdülmecit döneminde beş köşeli yıldız benimsenmiş ve günümüzdeki bayrak şekli tam olarak benimsenmiştir. Daha sonraları Cumhuriyetin kuruluşu ve ilanından sonra da değiştirilmemiş aksine 29 Mayıs 1936 yılında TBMM tarafından benimsenmiştir. TBMM tarafından da tamamen benimsenen ve kullanılan bayrağımız artık tamamen yeni Cumhuriyetimiz tarafından da kabul edilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Günümüze yakın bir zamanda da ölçüleri tamamen belirlenen ve artık ölçüleri ile beraber kullanılmaya başlayan bayrağımız günümüzde hala kullanılmaya devam ediyor ve daha da kullanılmaya devam edecektir. 25 Ocak 1985 yılında da tam olarak matematiksel ölçüleri alınmış ve belirlenmiştir.

Ankara Matba